Mercedes-AMG GT Tanıtımı

Performans

Güçlü motorlar Mercedes-AMG'de daima çok önemli bir konu olmuştur. Deneyimli mühendisler dünyada eşi benzeri olmayan yüksek performanslı motorlar geliştirmek için canla başla çalışırlar.

Seri üretimle kıyaslandığında, burada her motor, "bir adam, bir motor" felsefesine uygun olarak elle üretilir. Bir teknisyen motorun parçalarını birleştirir ve krank milinin motor bloğuna takılmasından, kabloların döşenmesine ve motor yağının doldurulmasına kadar, tüm adımlardan sorumludur ve bu da, teknisyenin AMG motor etiketindeki imzasıdır.

Kuru karterli yağlama özelliğine sahip, 375 kilowat'a kadar güç üreten ve 650 Nm'lik torka sahip yeni geliştirilen AMG 4.0 litrelik çift turbo V8 motoru bu işçilik ilkesine dayanarak üretilmiştir ve yeni Mercedes-AMG GT ve GT S'nin uzatılan kaputunun altında yatar.

Gerçek bir performans aracı, sadece güçlü bir motordan çok daha fazlasıdır. Tüm gücün yola yansıtılmasını ve yüksek merkez kaç kuvvetlerine dayanılmasını sağlayan, teknik gelişmelerin toplamıdır.

Mercedes-AMG DYNAMIC SELECT denetleyicisine sahip AMG DRIVE UNIT tercihlerinize uygun performansı sunan sürüş programlarını önceden seçmenize olanak tanır. AMG SPEEDSHIFT DCT 7 vitesli spor şanzıman ve kısıtlı-kaymalı arka diferansiyeller (modele bağlı olarak mekanik ya da elektronik) bu gücü saf hızlanmaya dönüştürür.

Motor sporlarında başarılı olan çift çatal konsepti AMG spor şanzımanın ve ayarlanabilir amortisörlere sahip AMG RIDE CONTROL spor süspansiyonun inanılmaz bir yarış pisti performansı sunmasını sağlar. Bu özellikle yüksek hızlarda mükemmel yanal dinamikler ve yön sabitliğinden anlaşılır.

Ön taraf arka taraftan daha hafif. Bir spor arabanın üstün performansı, ağırlığın en uygun şekilde dağıtılmasına dayanır. Akıllı hafif tasarımı ve gelişmiş sürüş konsepti sayesinde, yeni Mercedes-AMG GT ağırlık dengesini kritik bir biçimde arkaya aktarır.

Ön ve arka aks arasındaki 47 : 53'lük optimize edilmiş ağırlık dengesi, enine dingil düzeni ile elde edilir. Ön ortada bulunan motor çok hafif ve kıvrımlı şekle sahip dayanıklı karbon fiber pervane şaftı ile arka akstaki çift kavramalı şanzımana bağlanır.

Kompakt boyutlara sahip AMG 4.0 litrelik çift turbo V8 motor alüminyum yürüyen aksamın alt tarafına monte edilir ve kuru karterli yağlama özelliğine sahiptir. Bu ağırlık merkezini alçaltır ve harici yağ deposu ve yağ pompası, yüksek yanal hızlanmalarda bile, en uygun düzeyde yağ beslemesi sağlar.

Mercedes-Benz SLS AMG Tanıtımı

Mercedes-Benz SLS AMG

Bu süper spor otomobil aynı zamanda Mercedes’in çok dikkat ettiği özellikleri olan günlük kullanıma uygunluğa ve optimum güvenliğe dair bütün beklentileri tam olarak karşılıyor. Yeni “Gullwing” (Martı kanat) özünde Mercedes-Benz ve AMG’nin güçlü taraflarının ideal bir sentezi.

Bu güç arkada, enine, dingil pozisyonunda bulunan yeni geliştirilmiş bir AMG çift debriyajlı yedi vitesli spor şanzımanla arka tekerleklerden iletiliyor. Sürücü dört farklı sürüş programından birini seçebiliyor C (kontrollü verim), S (Spor), S+ (Spor artı) ve M (Manüel); ayrıca bir YARIŞ BAŞLANGICI işlevi de var. Mercedes martı kanatlı sü- per otomobilin 0’dan 100 km/s’ye yalnızca 3,9 saniyede çıkabildiğini ve azami hızının elektronik olarak 317 km/s ile sınırlandığını söylüyor. SLS AMG’nin kombine yakıt tüketimi 100 km’de 13,2 litre.


Diğer özellikler arasında çift salıncaklı süspansiyon, kremayerli direksiyon dişlisi (Mercedes bunun “kesintisiz doğrudan yönlendirme hissi” verdiğini söylüyor) ve sürücüye tek bir düğmeye dokunarak “ESP AÇIK”, “ESP SPOR”, “ESP KAPALI” modlarından birini seçme imkânı veren 3 aşamalı ESP bulunuyor. SLS AMG’de ayrıca hafif seramik frenler ve önde 265/35 R 19, arkada 295/30 R 20 boyutlarında özel yüksek performanslı spor lastikler de var.Mercedes-Benz SLS AMG’yi 2014 yılında son kez üretecek ve araç seri üretimine GT Final Edition adı verilen özel versiyonla veda edecek.Mercedes-Benz SLS AMG’nin yerini 2015 yılında yeni varisi olan AMG GT alacak.


SLS AMG, ya da Mercedes-Benz’in kullanmayı sevdiği isimle ‘süper spor otomobil’ gelmiş geçmiş en güzel ve çarpıcı otomobillerden biri olan 1950’lerin 300 SL Gullwing’inden bariz bir şekilde etkilenmiş. Belli ki Mercedes tamamen retro bir görünüm tasarlamak yerine 300SL’den esinlenerek şirketim klasik tarz öğelerini bünyesinde toplayan bir süper otomobil tasarlamış. Mercedes’in süper otomobilinin kalbinde AMG’nin diğer tanıdık modellerinden alınmış, öne/ortaya monte edilmiş 6,3 litrelik bir V8 motor var. Doğal emişli motor elden geçirilerek yeni bir emme sistemiyle, farklı valf dişlisi ve eksantrik milleriyle ve başka çeşitli gelişmiş parçalar ile donatılmış ve böylece 6800 devir/dakikada 571 bg ve 4750 devir/dakikada 650 Nm maksimum tork üretebilir hale gelmiş.

Kemalettin Karaduman

karadumankemalettin@hotmail.com

BMW i8 Tasarımını inceledim

BMW i8

 İlk bakışta bir spor otomobil. Önden bakıldığında son derece alçak ve geniş, düz bir siluet, güçlü biçimde şekillendirilmiş yüzeyler ve keskin çizgilere sahiptir. Daha yakından bakıldığında, ustalıkla tasarlanmış yeni bir otomobil konsepti olduğu anlaşılır. Tek bir fonksiyona adanmış tasarımıyla sürdürülebilirlik ve verimlilik, dinamikler ve atletik yapıyla buluşuyor. BMW i8, bu kusursuz özelliklerin bir araya gelmesiyle yolda bir BMW'den beklendiği gibi eşsiz bir biçimde zemini kucaklar.

TASARIM FELSEFESİ.

BMW i8'in tüm şekli ve biçimi, otomobilin çığır açan sürdürülebilirlik özelliği ve premium karakteri arasındaki benzersiz bağlantıyı oluşturan BMW i8 tasarım felsefesini yansıtır. Yaklaşım siyah kuşak adı verilen bir şerit içerir. Bu ayırt edilebilir siyah tasarım unsuru, tüm BMW i modellerinde önden başlayarak tavanın üzerinden arkaya uzanır. Bununla birlikte, dinamik akıcı çizgilerden oluşan tasarım, Hava Perdeleri, özel U biçimindeki LED 

Gündüz Farları ve LED stop lambaları gibi çarpıcı ayrıntılar BMW i modellerinin tipik özellikleridir. İç tasarımda, BMW i tasarım felsefesi sürdürülebilir bir biçimde üretilen, seçilmiş hafif malzemelerin kullanımıyla vurgulanır. Mümkün olan her yerde, yenilenebilir ham malzemelerden üretilen bileşenler sistematik olarak kullanılır.

DIŞ TASARIM.

Uzun aks aralığı, kısa aks dışı mesafeleri ve yolda sağlam duruşuyla BMW i8, safkan bir spor otomobilin tüm özelliklerine sahiptir. Ön kısım son derece alçak ve geniştir. Her şey aerodinamik özelliklere sahip olması amacıyla en uygun şekilde düzenlenir. Aynı zamanda, düz ve göze çarpan çift böbrek ızgaraları BMW genlerini ortaya çıkarır. V şeklindeki "siyah kuşak" motor bölmesi kapağı üzerinde başlar ve arka kısma kadar gövdeyi dinamik bir biçimde sarar.

Yandan bakıldığında, abartılı şekilde vurgulanmış kama şekli, uzun çizgileri ve düz silueti, dinamik özelliklerini öne çıkarır. Yüzeylerin ve çizgilerin çakışıp birbirine karıştırıldığı bir yöntem olan katmanlama tasarımı her yönden son derece sportif bir görünüm yaratır. Yüzeyler uyumlu bir biçimde birleşerek kompakt ve çevik bir görünüm oluşturur. Bir bütünün parçalarını oluşturan unsurlar BMW i8'e olağanüstü güçlü duruşunu kazandırır.

LAZER IŞIKLI LED AYDINLATMA TASARIMI.

BMW i8'de standart olan LED farlar olağanüstü spor otomobil konseptine mükemmel bir biçimde uyum sağlar. Tüm aydınlatma elemanları tamamen LED'dir. Ön far grubu, tipik BMW i U biçimli bir çerçeveye sahiptir ve Gündüz Farları ile sinyal lambaları burada yer alır. Opsiyonel lazer ışık teknolojisine sahip uzun farlar* seçildiğinde, ayırt edici tasarım özelliği olarak ikinci bir geniş çerçeve eklenir. Lazer ışık teknolojisine sahip uzun farlar, uzun huzmenin menzilini önemli ölçüde arttırır ve aydınlatma özelliğini iyileştirir. Pasif olarak yanan mavi renkli bir çubuk, aydınlatma ünitesinin yenilikçi teknolojisine işaret eder. Ayrıca, lazer ışık içeren donanımda farların yan kapağı koyu renk değildir ve parlak metalik bir kaplamaya sahiptir. Işık konseptinin genel izlenimi, BMW i8'in fark edilmesini sağlar.

MAKAS KAPILAR.

BMW i8'in spor otomobil karakteri makas şeklinde açılan göz alıcı kapılar sayesinde hareketli bir başlangıç yaparak anında fark edilir. Yukarı doğru açılan makas kapılar aerodinamik gövdenin akıcı çizgileriyle mükemmel biçimde kaynaşan görsel bir zenginlik sağlar. İçeriden bakıldığında, kapılar iç tasarımın sportif yapısını vurgular. Yapımlarında kullanılan alüminyum, karbon ve termoplastik sayesinde, geleneksel olarak üretilmiş kapılardan yaklaşık %50 daha hafiftir. Bu sayede içeriden açılıp kapatılması oldukça rahattır. Kol, kapı panelinin iç kısmına ergonomik olarak yerleştirilmiştir ve dekoratif bir özellik olarak da kullanılır.

İÇ TASARIM.

Dış tasarımın sportif görünümü, BMW i8'in iç tasarımında da kesintisiz olarak devam eder. Tüm elemanlar hafif ve dinamik bir biçimde konumlandırılmıştır. İç tasarımda katmanlama prensibi, işlevsellik ve net biçimler arasında benzersiz bir ilişki yaratır. Hafif yapı özelliği görselliğe de yansıtılmıştır, örneğin kapı eşiği vurgusunda göze çarpan karbon elemanlar BMW i8'in düşük ağırlığını vurgular.Klasik bir spor otomobil karakteri ve sürücü odaklı tipik BMW tasarımı tasarımda öne çıkan öğelerdir. Merkez konsol sürücüye dönük yerleştirilmiştir. İki büyük ekrana sahip dijital kontrol paneli ve tüm göstergelerin kullanımı kolaydır. Tüm yolcuların oturma konumu alçaktır ve dar, hafif koltuklar hızla viraj dönerken bile güvenilir bir destek ve üst düzey konfor sağlar. iDrive Butonu otomobili görsel anlamda ikiye ayıran orta konsol üzerine yerleştirilir.

İÇ TASARIMLAR.

 Ayırt edilebilir, sportif, modern ve sürdürülebilir. Geleceğin spor otomobillerinin ardındaki ana fikir iç tasarımda kullanılan renklerin ve malzemelerin tasarımına yansıtılır. HALO, CARPO ve NESO yüksek kaliteli donanım seçenekleri sunar. Üçü de sürdürülebilirlik ve premium kalitenin kesinlikle bir arada bulunabileceğini ve bu özelliklerin gelecekte de uyumlu olabileceklerini müjdeler. İç tasarım için hafif, geri dönüştürülmüş malzemelerin ve zeytin yapraklarından elde edilen ekstrakt ile hafifçe tabaklanmış deri kullanımı buna en iyi örnektir.